15 Kasım 2009 Pazar

İÇİM ARTIK ÇOK RAHAT!.........

Oğlum hastaydı üç gündür iğne vurunuyorduk.Doktora gittiğimizde yine kronik tonsilit teşhisi konuldu ve kaçınılmaz son:Penisilin. Üç günlük yalvar yakar geçen sancılı bir süreç.Bir taraftan da doktorla konuşma fırsatım oldu içim rahatladı biraz,tabiki domuz gribi hakkında.Aşı yaptıralım mı,yaptırmayalım mı?Kendisine yaptırıp yaptırmadığını sordum?. Yaptırdığını ve 2 tane çocuğunun olduğunu onlarada yaptıracağını söyledi. Ayrıca aşıyı işte yahudiler yapmış, deney içinmiş, adjuvan varmış, hep bunların fasa fiso olduğunu, zaten bütün aşıları üretenlerin aynı firmalar olduğunu,bebekken çocuklarımıza vurulan o aşıların içinde de adjuvan maddesinin olduğunu söyledi. Büyük ölçüde içim rahatladı.Ayrıca kefirin bağışıklık sistemini güçlendirmede gerçekten etkisinin olup olmadığını sordum? Bunların ancak alternatif olabileceğini söyledi. İMMUNEX diye bir ilaç varmış ,ilaç demiyelim de takviye.İster toz halinde yemeklerin yada içeceğe katılarak,istersek te tablet şeklinde alınarak kullanabileceğini söyledi. domuz gribinden korunmak için gerçekten yararlı olurmuş.işte böyle,bu arada kolum yandı, parmağımı arı soktu gerçekten bu hafta başıma gelmeyen kalmadı. Kızım yarın,Türkiye çapında olacak bir deneme sınavına giriyor lütfen şans dileyin. İlk defa gireceği için çok heyecanlıyız.

10 Kasım 2009 Salı

sen rahat uyu.......

fotoğraf netten alıntıdır
Bir 10 kasım günüydü,bu dünyadan göçüp gittin. Arkanda kocaman bir miras bıraktın.Kimbilir ne hayallerin vardı, daha yapmayı planladığın ne kadar çok şey.Ama sen merak etme;mini eteklilere çağdaş,baş örtüsü takanlara örümcek beyinli denilen,ayrı bir ırkmış gibi bakılan,sırf başı kapalı diye okullara alınmayan,hatta atılan,aşağılanan insanlar olsakta.Senin fikirlerini kendi işlerine geldiği gibi yorumlayan, kendine çağdaş, laik diyen,kan emici insanların olduğu bir ülke haline gelsede ülkemiz ,emin ol biz onlardan daha çok seviyoruz seni. (en azından bizim sevgimiz sahte değil)Senin bıraktığın bu mirası ilelebet koruyacağımızdan emin olabilirsin!..... Yattığın yerde rahat uyu,mekanın cennet olsun!

9 Kasım 2009 Pazartesi

Geçmişe dair.......

Hayatın akışına kaptırmışken kendini,insan dönüpte geçmiş günlerine baktığında içinde bir hüzün duyuyor.Çocukluğunda geçirdiği o güzel günler,genç kızlık anıları,belki kaybı varsa(anne, baba, dede vs.)onlarla geçirdiği vakitler, ilk aşk. kısacası geride kalanlar hep burkutmuştur içimi.Çocukluğuma dair bir sürü güzel anım vardır(tabi kötü olanlarda var ama onlar birazdan)mesela ilk hatırladığım ramazanlar,o zamanlar ramazan ayı yaza denk geldiği için herkes iftardan sonra dışarı çıkardı ve gece yarılarına kadar oyun oynardık.Çocukluğunu çocuk gibi yaşayabilmek de önemli galiba!....şimdiki çocuklar oyun oynamayı bile bilmiyorlar doğru dürüst.teknoloji ilerledikçe eskiye dair ne varsa siliniyor birer birer.Herşey değişiyor, yavaş yavaş değil hemde büyük bir hızla.İnsanlar değişiyor, hayvanlar değişiyor, dünya değişiyor!.... Kuşlar bile eskisi kadar güzel ötmüyorlar sanki halbuki önceden böylemiydi bahar geldimi kuşlar cıvıldar ağaçlar çiçek açar hryer mis gibi kokardı tabi bizede gün doğardı!.. Badem bahçesinden çağla toplar, Gülderen anneden binbir zahmet izin alır, can eriğini dalından yerdik.Şimdi ise doğru dürüst ağaç bile yok. Hele ki bayramlarda;herkes erkenden kahvaltısını yapar bayramlıklarını giyer sokağa çıkardı( tabi çocuklardan bahsediyorum)sonra bütün komşularımızı gezerdik artık ne verirlerse şeker ,para az çok o bile güzeldi. şimdiki bayramların bile eskisi kadar tadı yok.Birde babacığım var tabi hala ilk günkü gibi burnumun direği sızlıyor,yapacağımız o kadar çok şey, geçireceğimiz o kadar güzel gün vardı ki ama olmadı.Geçmişe özlem duymamın diğer bir sebebi de işte budur.Ama herşeye rağmen hayat devam ediyor geçmişede takılıp kalmamak lazım bugünü bugün gibi yaşayıp tadını çıkarmak lazım.Önemli olan yarı birgün arkamızı dönüp baktığımızda bugünüde aynı güzellikte haırlayabilmek...... ALLAHA EMANET OLUN!.....

5 Kasım 2009 Perşembe

birazda deliliğe vurmak lazım

düşünüyorum da; hayatta hiçbirşey kimsenin istediği gibi gitmiyor. tam işler yoluna girdi diye seviniyorsun mutlaka biryerden birşey patlak veriyor. Mesela benim ufaklığı ele alalım tam kilo aldı diye seviniyoruz(eşimle ben)bir bakıyosun hasta olmuş aldığı 500gr 1 kg vs. herneyse iki gün içinde gitmiş.sen didin dur 1ay boyunca çocuğa kilo aldırcam diye hop iki gün içinde puf.bunlar ufak tefek şeyler. GDO lu besindir,domuz gribidir,derken ne yapacağımızı ne yiyeceğimizi şaşırmış durumdayız.birde aşı muamması var:yaptıralım mı yaptırmayalım mı hep beraber çileden çıkmak üzereyiz. eminim herkes te hem fikirdir?bugün birde aşı vurulanlarda yan etki çıktı. (oynatmaya az kaldı doktorum nerde!.....).çocuklarımız okulda ne kadar güvende,acaba bu aralar kilomu aldım yada göbeğim çokmu çıkıyor,vs. sorular, sorular,sorular.işte burada işin içine biraz delilik giriyor;amaaaan boşver dememek şartıyla,birazda pozitif olmak lazım.bardağa dolu tarafından bakmayı öğrenmeliyiz galiba.ben hijyene yeterince dikkat ediyorum, önlemlerimi aldım,maskemide taktım,birşey olmaz inşeallah demek daha doğru galiba.göbeğinizide dert etmeyin ;korseler var!.çocuğum kilo almıyomu; onu da dert etmeyin zayıflıktan bugüne kadar kimse ölmemiş. eğer illada şişman görünsün istiyorsanız biraz fazla giydirin. işte bu sorun da çözüldü.laf armızda benim bir tane yengem var sağolsun kendisi biraz kiloludur (100 kilo kadar)bir gün torununu doktora götürüyor ve aralarında şöyle bir konuşma geçiyor:-yengem:-doktor bey çocuğa bir vitamin şurubu yazarmısınız? doktor:gerekli görseydim yazardım neden istiyorsun hanım?yengem:çok zayıf da biraz kilo alsın diye.doktor yengemi şöyle bir süzer ve cevap verir :-hanım hanım kendine mi benzeteceksin çocuğu.işte böyle arkadaşlar herşeyi kafaya takmamak lazım yoksa depresyondan hiç çıkamayız.kendinize iyi davranın. sevgiler.

4 Kasım 2009 Çarşamba

domuz gribi karmaşası

son günlerde bir telaş aldı başını gidiyor. tabiki domuz gribi. aşı yaptırmalı mıyız yoksa yaptır mamalıyız? bu tam bir muamma. 2 tane çocuğum var ve ikiside okulda eğitim görüyor ne yapacağımı bilemiyorum.bir tarafım yaptır sonra hastalanırlarsa pişman olursun niye yaptırmadım diye derken`diğer tarafım yaptırma bu kadar insan yaptırmayın diye bağırıyor bir bildikleri vardır diye düşünüyorum.açıkçası işin içinden çıkamadım.Tabi birde şöyle birşey var:TAMİFLU şu an bu ilacı konyada bulmak mümkün değil. hiçbir eczanede yok.hatta ilçe eczanelerde bile yok .reçetelerin hemen hemen hepsine bu ilaç yazılıyor ama maalesef bulmak imkansız.daha bu başlangıç yakın gelecekte havalar daha da soğuyacak ve dahada yayılacak bu virüsve belkide mutasyona uğrama ihtimalide varmış şimdi araştırmalarına başlandı bile türkiyede istanbulda 13 yaşındaki bir kız çocuğunun hastayken makatından kan gelmasinden dolayı şimdi bakanlık bütün ölenleri araştıracakmış.şimdi gelelim alacağımız tedbirlere:1-)öpüşme ve tokalaşmak yasak.2-)eller sık sık yıkanacak.3-)hapşırırken tek kullanımlık mendiller tercih edilmeli.eğer yoksa kolmuzun içine hapşırmalıyız ve o bölgeyi temizlemeliyiz.4-)eve geldiğimizde ılık bir bardak su içine bir tatlı kaşığı tuz koyup gargara yapılmalı ve burun içine bu suyla ıslattığımız pamukla temizlemeliyiz.)sıcak çay kahve türü içecekleri fazlz miktarda tüktmeye çalışın çünkü bunlar virüsü mideye kaydırıyormuş ve virüs sıcağa karşı dayanıksız. benden bu kadar hepinize bol virüs süz günler dileğiyle hoşçakalın.